Kaspar Hauser
26 Mayıs 1828'de 16 yaşındaki bir çocuk Nuremberg'in caddelerinde dolanıyordu. Etrafa şaşkın gözlerle bakıyordu ve görünüşü çok kaygısızdı. Ayakkabıcılar çocuğun bu haline çok endişelendiler ve onunla konuşmak istediler. Çocuk sadece boğuk sesler çıkarıyordu. Ona bir tabak sıcak yemek ikram etmek istediler. Genç adam ekmek ve sudan başka her şeyi reddetti. Ayakkabıcıların ikisi bir konuşma başlatmaya çalışıyordu. Ama çocuk sadece iki kelime biliyordu. O da ismi. Kaspar Hauser. Bir süre ekmek yedikten sonra yatağa uzanmış ve uyuyakalmıştı. Sanki günlerdir uyumuyormuşcasına. Ayakkabıcılar, çocuğun bir mektup taşıdıklarını gördüler ve meraklarına yenik düşüp okumaya başladılar. Mektubun adresi Nuremberg Süvari Kaptanına'ydı. Mektup gönderici tarafından imzalanmamıştı.

Ertesi gün kaptan, ayakkabıcıları ve Kaspar'ı çağırdı. Çocuk ilk defa düzgün bir uslüple konuşmayı başardı "Babam gibi bir asker olmak istiyorum". Kaptan birçok soru sorsada Kaspar cevaplayamadı. Kendisinin nereden geldiğini bile bilmiyordu.
Mektubun İçeriği:
"Sevgili Kaptan,
Sana krala hizmet edecek bir çocuk yolluyorum. Kaspar 30 Nisan 1812'de doğdu. 7 Ekim 1812'de benim evime bırakıldı. Fakat ben yalnızca fakir bir işçiyim. Halihazırda on tane çocuğum var ve onları ucu ucuna büyütüyorum. 1812'den beri evden dışarı çıktığım yok. Eğer Kaspar'ı tutmak istemiyorsan ister öldür, istersende şöminende sallandır."
Bu mektubu okuyan kaptan Kaspar'ı hastaneye götürdü. Doktorlar Kaspar'ı muayene ettiklerinde izole edildiğini ve bu yüzden konuşamadığını anladılar. Ayrıca dizinden sakat olduğu anlaşıldı. Hastaneden sonra Kaspar büyümeye ve yeni kelimeler öğrenmeye başladı. Hatta sonradan yazdığı bir mektupta, uzun zaman boyunca hayatını küçük bir hücrede kapalı tutularak geçirdiğini, her zaman hücredeki tek mobilya parçası olan hasır bir şilte üzerinde oturduğunu, sakatlığının bu yüzden olduğunu söyledi. Hücrede uyandığında, yanında bir parça ekmek ve bir bardak su buluyordu. Bu günlük yemeğiydi. Bazen suyun tadı acı geliyordu ve bu onu uykulu yapıyordu. (Büyük ihtimalle uyku ilaçları). Tekrar uyandığında temiz kıyafetlerle ve tırnaklarının kesildiğini farkediyordu. Bütün hayatı boyunca kimse ile tanışmamış ve tek arkadaşları hücresinde bulunan iki tane tahtadan yapılmış atlardı. 1833 yılında vefat etti.